Ansızın Yaşamımı Saran Ensest – 10. Bölüm

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ensest, bir sarmaşık gibi hayatımı sarmış ailemi kuşatmıştı. Ama Serpil ablam dışında yani Annem ve Ceyda ablamla normal aile ilişkilerim devam ediyordu. Annemle, anne oğul ilişkimiz hala rayındaydı ve ben bunun ayakta kalması için annemi tembihlemiştim ama bazen annemle sikişiyorken ikimizde istemsiz bir biçimde anne oğul ilişkimizin duvarlarını parçalayan kelimeler sarf ediyorduk. Ancak Ceyda ablamı uyarmadığım halde o, bana sanki hiç cinsel ilişkiye girmemişiz gibi davranıyordu, gerçi bu benim hoşuma da gidiyordu, sanki hiç bir şey olmamış gibi davranması ekstradan tahrik ediciydi. Yengem gittikten bir kaç ay sonra daha hala abimle ilişkiye girmemişken hamile olduğunu öğrenmişti ve hemen beni arayarak bu güzel ve aynı zamanda korkutucu haberi vermişti, abimin eşinden bir çocuğum olacaktı. Abimin yengeme dokunmuyor olması, onu aldattığının bir kanıtıydı belk**e ama kim bilebilir, belki de gerçekten yoğundu, bilemiyorum. Ama ne kadar yoğun olursa olsun insan bir kere bile eşine dokunmaz mıydı? Ayrıca Mihriban yengem bana ara sıra çok ateli resimler ve videolar gönderiyordu. Serpil ablamın öğrendiği ama Ceyda ablamın bilmediği bir sırrımız daha vardı, bu sır bizim yani abimin, ablalarımın ve benim, annemin kardeşiyle yaşadığı ensest ilişki sonucu dünyaya gelmiş olmamızdı. Bu sırrımızı Ceyda ablama anlatmayı asla düşünmedik. Ve serpil ablamla olan sırrımız da benim Ceyda ablamla yatmış olmamdı. Yengemle de bir sırrımız vardı, kimsenin bilmediği bir sır; bebeğimiz. Annem, Serpil ablamla birbirimize ne kadar aşık olduğumu biliyordu. Haftada 3 gün Ceyda ablama gidip orada kalıyor ve bizi karı koca gibi yalnız bırakıyordu. Yalnız kaldığımız günlerde evi yasak aşkımızın alevleri sarıyordu. Bir gün anneme bir şey anlattım ve bunun sonucunda bir plan yapmıştık, Serpil ablama uyku ilacı vererek onu uyutmuştuk. Sonra annem onun vücut ölçülerini aldı. 1 hafta sonra annem Ceyda ablamdan dönerken ölçüleri verdiğimiz gelinlikçiye uğramış ve eve elinde gelinliği getirmişti. Gelinliği alıp hemen Serpil ablamın odasına gitmiştim ve o gece Öz annem, Öz kızını hazırlayarak, Öz oğluna sunmuştu. Resmi olmayan bir yasak ilişki nikahı kıymıştık uyduruktan. Ama Serpil ablama bir söz vermiştim, biraz daha, yani 2 yıl kadar daha para biriktirip onunla Hollanda da evlenip orada yaşayacaktık.

Günler böyle geçiyorken bir sabah kahvaltısı esnasında annem;

-Eee evlilik nasıl gidiyor?

Serpil ablam benim deli gibi kıskanıyordu ve geçen zaman içinde anneme ve Ceyda ablama çok pis bilenmişti.

-Serpil Ablam-Sen olmasan daha iyi geçecek.

-Abla öyle söyleme, lütfen.

-Niye, yalan mı? Hem seninde işine geliyor değil mi? Anne çok istiyorsan git evlen, Yamaçla yatma artık.(öfkeyle annemin yüzüne bakıyordu)

-Aaa Kızım ne var bunda ikimize yetiyor.

-Ne? Ne mi var? Sen salak mısın be kadın?(ayağa kalkarak süt dolu bardağını aldı ve musluğa doğru fırlattı)

-Tamam sakin ol kızım, özür dilerim. Ben.. ben sadece.(dirseklerini masaya yaslayarak elleriyle yüzünü kapattı ve ağlamaya başaldı)

-Abla tamam yeter artık. Otur! Problemini sakince paylaş bizimle, içini dök.

Ablam öfkesini yenerek sandalyeye oturdu, ayaklarını kendine çekerek kafasını dizlerine yasladı ve o da ağlamaya başladı. Ağlarken de konuşmaya;

-Yapamıyorum Yamaç. Senin annemle ve Ceyda ablamla yatmana dayanamıyorum.

Ceyda ablamı ağzından kaçırmıştı, demek ki kıskançlığından doğan öfkesi daha hala yatışmamıştı. Ben bir şey söylemeden annemin yüzüne baktım, o da ağlamayı kesmiş yüzüme bakıyordu, şok olmuştu.

-Annem- Yamaç?(Ablan doğrumu söylüyor gibi bir bakış attı)
-Bir hataydı ama ne önemi var ki anne? Baksana biricik ablamın halini görmüyor musun?
-Serpil Ablam-Yeter artık duydunuz mu beni? Yeter! Artık annemle yatmayacaksın Yamaç. Ceydayla da yatmayacaksın.

Annem kalkarak elini sert bir şekilde masaya vurdu, sonra ağzına götürüp hohladı o kadar sert vurmuştu ki canı yanmıştı. Hiddetle konuşmaya başladı;

-Öyle mi? Tamam, tamam pekala…öyle olsun. Amcanızı, kardeşimi yani öz babanızı çağıracağım ve bundan sonra bizimle yaşayacak.

-Ben- Ne? Yani ne? Nasıl? Hayır anne olmaz. Mümkün değil, bunu.. böyle bir şeyi nasıl düşünürsün?
-Bal gibi de olur! Serpil benim senden uzak durmamı istemiyor mu? Bak işte, uzak duracağım bundan sonra.
-Serpil Ablam- Ben kabul ediyorum.
-Ben- Ben o adama güvenemem anne. Olmaz o gelirse biz gideriz. Haa bir dakika, bir dakika evet, doğru. O gelmesin anne! O gelmesin! Sen git.
-Serpil Ablam- Evet, çok doğru anne, sen git!

Bu sefer ayağa kalkıp elini masaya vuran Serpil ablam olmuştu. Annemin yüzündeki ifade, duyduklarına inanamadığının kanıtıydı, çok geçmeden bunu kelimelere döktü;

-Duyduklarıma inanamıyorum çocuklar, siz ne diyorsunuz? Beni..annenizi evden mi kovuyorsunuz?
-Serpil Ablam- Yani tam öyle sayılmaz ama haklısın, doğru duymuşsun canım anneciğim.(Alaycı bir ifadeyle ve ses tonuyla söylemişti)

Üzüntülü, öfkeli, kıskanç Serpil ablam gitmiş, yerine vurdumduymaz ve ukala birisi gelmişti. Elbette, beni deliler gibi kıskanıyordu.

-Ben- Evet anne hadi şimdi telefonunu getir ve ara.
-Bunu abinlere, ablanlara nasıl açıklarız çocuklar?
-Serpil Ablam- Buraya gelse nasıl açıklardın anne? Yani sen nasıl açıklanacağını biliyorsundur.

Annem donup kaldı ve odasına gitti geri gelmemişti. Bizde ellerimizi yıkayıp, dişlerimizi fırçaladıktan sonra Serpil ablamla birlikte benim odama geçtik. Ben işlerimi hallederken ablam bana sakso çekip uyudu. Sonra annemin sesi geldi, öğlen yemeğine çağırıyordu. Ablamı uyandırdım ve ellerimizi yıkadıktan sonra yemeğe geçtik.

-Annem- Amcanız..yani babanızla konuştum.

Serpil ablam hemen çıkıştı;

-O benim babam değil.
-Annem- Her neyse dinleyin. 2 gün sonra Antalyaya gideceğim ve onunla yaşayacağım. Ama siz de sık sık geleceksiniz yoksa gitmem. Kabul ediyorsanız gideceğim.

Amcam yani yıllar sonra öğrendiğimiz öz babam yani annemin kardeşi 3 defa evlenmiş ve boşanmıştı bir sürü çocuğu vardı. Ayrıca 1 tane galerisi, 1 tanede kahvaltı salonu vardı yani maddi durumu gayet güzeldi.

-Ben-Tamam anne ben kabul ediyorum.

Annem bana dönük yüzünü benimle beraber Serpil ablama çevirdi;

-Ee kızım sen ne diyorsun?
-Tamam kabul ama babamın aklını çeleceksin ve bana güzel bir araba hediye edecek. Eee yıllar sonra amcamızın babamız olduğunu öğrenmişiz yapsın bize bir güzellik.
-Ben- Bende arabamı daha güzeliyle değiştiririm o zaman.
-Annem- O iş kolay, siz kabul ettiniz ya, gerisi kolay, hele siz bir de gelin yanımıza o zaman babanız size daha çok sahip çıkar.

Ablamla birbirimize bakarak gülüştük.

Günler geçmiş, annem gitmişti, onunla gitmemiştik sadece yolcu etmiştik. Annem, ablamlara ve abimlere artık yaşlandığını ve son zamanlarını doğduğu yerde geçirmek istediğini ve bunu amcama söylediğinde onunda kabul ettiğini söylemişti. Bizim niye annemle beraber gitmediğimizi, ablamla beraber burada Ankara da kaldığımızı sorduklarında da annem onlara şöyle söylemişti; ‘Artık onlar büyüdü başlarının çaresine bakarlar, hem Yamaç ablasını ele eteğe düşürmez.’ Doğruydu, Serpil ablam benim aşkımdı, onu asla yarı yolda bırakmazdım, o benimleydi, kardeşiyle.

Annem gittikten sonra 2 gün boyunca Serpil ablamla birbirimize dokunmamıştık. Dokunmuyorduk, dokunmuyorduk ama dokunmaktan beter ediyorduk birbirimizi. Ben baksırımın içindeki, yedi yirmidört inmeyen yarrağımla geziyordum evin içinde, hem nasıl inebilirdi ki sikim? Çünkü ablam harika sütyenler ve tangalar giyiyordu bütün gün evde. Bunu o bulmuştu ve birbirimizi yüksek dozda kışkırtıyorduk. Ablam penisime dokunacak gibi yapıp geri çekiliyordu, ben de onun götüne ve göğüslerine ellerimi, sikimi yaklaştırıp geri çekiyordum. Havalar yavaştan soğumaya başlamıştı. Bir akşam eniştem beni arayarak yeni aldığı, daha doğrusu Ceyda ablamın ona zorla aldırttığı 140 ekran tv de film izlemek için bizi davet ettiğini söyledi. Ben istemesem de eniştem çok ısrar edince gitmek zorunda kalmıştık.

Akşam 9:20 gibi Ceyda ablamlardaydık. Tv cidden çok güzeldi salonun baş köşesine koşmuşlardı ve eski evimize yakışmıştı, ‘Acaba ben de bunlardan alsam mı’ diye düşündüm aklımdan. Ama Serpil ablamla Hollanda da yaşamak için bol bol para biriktirmem gerekliydi gereksiz masrafa giremezdim. Eniştemle, Ceyda ablam 3lü koltuktaydı ve bende Serpil ablamla 2li koltuktaydım koltuklar aynı hizadaydı. Klimayı açmışlardı ama yinede hem kendi üzerlerine hem bizim üzerimize kalın bir pike getirmişlerdi. Yeni dönemin aksiyon filmlerinden bir tanesini seyredecektik, Ceyda ablam popcorn ve kolalarımızı getirip önümüzdeki sehpaya bıraktı, yanında ıslak mendilde getirmişti. Daha sonra ışığı söndürdü ve eniştemin koynuna girerek filmi başlattı;

-Ceyda Ablam- Çıt çıkmasın, Filme odaklanın.
-Ablanızı dinleyin, yakarım çıranızı(gülerek söylemişti)
Serpil ablamla hep bir ağızdan- Tamam, dedik.

Filmi izliyorduk, ortalarına gelmişti, eniştem ve ablam sanki uyuyor gibiydiler. Sonra Serpil ablam popcorn yemeyi bırakarak ıslak mendille elini sildi. O gün Serpil ablam şalvarımsı mavi bir pantolon giymişti ve üzerinde yine aynı mavi tonlarda bir de kazak vardı, baş örtüsü şaldı. İkimizin üzerini örten pikenin altına elini sokarak sikimi avuçlayıp oynamaya başladı, yavaş yavaş yapıyordu. Bende elimi amına attım, yavaşça parmaklıyordum. Amından çıkartıp ağzına götürdüm ve yaladı. Kulağına yaklaşarak kalçasını tamamen bana doğru dönmesini söyledim, filmin sesi oldukça yüksekti büyük olasılıkla normal konuşsam bile duymayabilirlerdi. Serpil ablam dediğimi yapınca pantolonunu çözüp sıyırdım, altında tanga vardı, pembe bir tanga. Sonra eşofmanımın ipini çözüp baksırımla beraber indirdim. Ablamla eniştemin kesin uyuduğuna kanaat getirmeseydim bunların hiçbirini yapmazdım, yapamazdım. Zaten onların tarafından bakılınca muhtemelen yan yatmış gibi gözükecektik. Her neyse, daha sonra ablama dönerek pikenin altında beklemekte olan işimize devam ettim. Tangasının amına denk gelen yerini kaldırarak içine girdim ve yavaş yavaş sikmeye başladım. Aldığımız lezzet muazzamdı belk**e o yüzden erken boşalmıştım. Ablam hızlı ama sessizce kola bardağını ben boşalırken yarrağımın dibine getirmişti ve içine boşaldım, sonra bana baktı ve yarım kalan kolasını içti. Sonra filmi izlemeye koyulduk ama zaten sonlarına geliyordu ve başı hariç hiç bir bok anlayamamıştık.

Film bittikten sonra ablamla eniştemi uyandırmıştık. Bilseydik uyandırmadan giderdik, çünkü küçük çocuklar gibi yersiz ısrara başladılar kalmamız için. Ben bilgisayarda işlerim var desem de kafi olmamıştı, o gece orada kalacaktık. Onlar esk**en annemin kaldığı odayı yatak odası yapmışlardı ablamda benim eski odamdaydı. Bende salonda 3lü kanepede yatacaktım. Telefonumun kulaklığını getirmiştim yanımda müzik dinliyordum, uykuyla uyanıklık arasında penisimin üzerinde bir sıcaklık hissettim. Gözlerimi açtığımda Ceyda ablam Sus işareti yapıyordu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32