Evin sahibinin kızını sike sike parçaladım

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Merrhaaba gerçek sex hikayeleri okuyucuları arkadaşlar been selim sonunda yavaş yavaş bugüne değin yaşamış olduğum ilişkileri en baştan itibaren yazmaya başladım.
Bu yaşadıklarımı çook samimi 1-2 arkadaşım haricinde bilen yoktur.
Bunları burada yazarken biir nevi içimi dökmüş ve o günleri tekrar yaşıyormuş gibi oluyorum.
İlk paylaştığım hikayem; ‘Genelevde siktiğim amdan biirşey anlamadım!’ olmuştu.
Yaş 16 ve ilk defa gerçek biir amın içiinde boşalmıştım.
İlk tecrübemdi, her ne olursa olsun öyle veya böyle yaşanacaktı ve yaşandı.
Babam biir fabrikada yönetici pozisyonunda çalışmaktaydı.
Biir akkşam fabrikanın başka biir şehre taşınacağını ve en azından emekli olana kaddar bizzim de oraya yerleşeceğimizi söyledi.
Şehrin ve oturcağımız ilçesinin ismini veremeyceğim, ki ilerleyen yazılarımda umarım banaa hak vereceksiniz.
Vakit geldi ve okulların yaz tatiline girmesi ile hemen taşındık.
Babam zaten daha önnceden fabrikanın kurulum aşamasını takip etmek içiin devamlı gidiyordu.
O sırada oturacağımız ev falan kiralanmıştı.
Sırtını biir dağa yaslamış ilerisinden büyük biir nehir geçen, şirin, anadolu insanının sıcaklığı ve samimiyetinin kaybolmadığı ufak biir ilçeydi.
Taşındığımız ev iki katlıydı, üst katta ev sabimiz, alt katta da biz oturuyorduk.
Ev sahibimiz namazında niyazında karı koca ve iki çocukları vardı.
Biiri Murat abi hazır askerdi, eli kulağında gününü bekliyordu.
Diğeri Ayşen abla, 18 yaşıında, orta okuldan sonra okumamış, ev kızı idi.
Günler biir biirini kovaladı, yabancılık kalmamıştı, yeni arkadaşlar edinmiştim.
Burada hayat İstanbul’a nazaran daha özgürdü, trafik, kalabalık insan yoktu, büyük biir şehir değildi nede olsa.
Bisikletlerimize bindiğimiz gibi akkşama kaddar gezmediğimiz yer kalmıyordu.
Herr yer, her an biir top sahası olabiliyordu bizzim içiin.
Bu arada ev sahiplerimizle de gerçekten biir aile gibi olmuştuk.
Ayşen abla ile biir abla kardeş ilişkisi çerçevesinde çook güzel biir diyaloğumuz vardı.
Okulların açılmasıyla rutin okul hayatı ve koşturmacası başlamıştı.
Okul olmadığı zamanlar evde isem çoğunlukla Ayşen abla evdeki işlerini güçlerini bitirmişse, bize iner, sohbet eder, müzik dinlerdik.
O zamanlar şimdiki gibi TV’de çook kanal, internet, VCD, DVD falan yoktu.
Gerçekten en güzeliydi beence.
İlk yılmi bitirmiş yine yaz tatiline girmiştik.
Buraya taşındıktan sonra annem de babamın yönettiği fabrikada çalışmaya başladığı içiin, been hafta içi evde yalnızdım.
Kah arkadaşlarla, kah evde vakit geçiriyordum.
Evde olduğum günlerden biirinde Ayşen abla yine bize indi.
Bu arada Ayşen abla daha önnce dediğim gibi, 18 yaşıındaydı.
Yaklaşık 170-175 boylarında, 55-60 kilolarda, esmer biir kızdı.
Herr zaman şalvar ve üzerine gömlek giydiği içiin vücut hatlarını kestirmek çook zordu.
Ve en ufak biir şekilde başka gözle bakmamıştımda zaten.
Yine sohbet muhabet derken müzik setini karşısına oturdu, radyoyu açtı ve kanalları değiştirirken, been de arkasından dirseklerim sandalyenin sırt kısmına, kollarım onun omuzuna gelecek şekilde eğilerek hafif yaslandım.
Bugün dahi halen anlam veremem, daha 1-2 dakika geçmişti ki, nasıl oldu anlamıyorum, Ayşen abla başını onun omuzu üzerinde olan yüzüme doğru döndürdü ve o an dudak dudağa öpüşmeye başladık…Şaşkınlık ve salaklık arasında karşılık veriyordum.
Dudaklarımızı hiçç ayırmadan ayağa kalktı ve ayakta devam ederken, biirden iki eliyle göğsümden ittirdi.
Karşı karşıya duruyorduk ki, okkalı biir tokat yapıştırdı ve koşar adımlarla çıktı gitti.
Halen biirşey anlayabilmiş değildim.
Beenim tarafımdan Ayşen ablaya karşı en ufak biir şekilde meğilim yoktu.
Ayşen ablaya ‘Abla’ gözünden öte biir gözle bakmamış ve düşünmemiştim dahi.
Sonradan ufak ufak kendime gelirken, Ayşen ablanın belki banaa karşı biir takım düşünceleri veya beslediği duygular olmuştur etimesgut escort diye düşündüm.
Ama tokat nedendi? Anlam veremedim.
O gün öyle geçti, gün içiinde hiçç karşılaşmadık.
Öbür gün yine öğlene yakın kalktım.
Havalar zaten sıcak, biir duş alıp, altıma sadece şortumu giydim, üst kısmım çıplak vaziyette kendime biirşeyler hazırlayıp atıştırıyordum.
Kapı çaldı.
Açtığımda Ayşen abla karşımdaydı, “Sesin soluğun çıkmıyor, ne yapıyorsun?” dedi.
Been de, “Ne olsun, bişeyler atıştırıyorum.
Gel istersen…” dedim.
“Ohoo biz kahvaltı yapalı yıl oldu!” dedi ve biirkaç saniyeliğine biir sessizlik çöktü.
Karşı karşıya ayakta duruyorduk ki, aynı anda biirbiirimize yaklaşarak yine dudaklarımız biirleşti.
Bu sefer çook farklıydı, Ayşen abla kollarını boynuma sarmış, been de belinden sıkıca kavramıştım.
Daha kimsenin değmediği o yumuşacık dolgun dudaklarını ressmen emiyor, ısırırcasına öpüyordum.
Ellerimi yavaşça kalçalarına kaydırdım, şalvarın üzerinden kalçalarını okşamaya, ufak ufak avuçlamaya başladım.
İtiraz etmiyordu.
Biirkaç saniyeliğine ayrıldık ve salona geçtiik, üçlü koltuğa oturduk, yine öpüşmeye başladık.
Elinin biirini çıplak göğsüme koymuş, biiri omuzumda, beense kalçalarını okşar, sıkar vaziyette devam ediyorduk.
Biir ara been de elimin biirini göğsüne koydum.
Biir saniyelik biir duraklama oldu, irkildi.
Ama o da istiyordu, kendi duygularına mani olamıyordu.
Tepki vermedi.
Ufak çook nazik hareketlerle göğüslerini okşamaya başladım.
Kalp atışlarını avcumun içiinde çook rahat hissedebiliyordum.
Dudaklarımı dudaklarından ayırdım, yanaklarından ufak ufak öpücüklerle kulak memelerine, boynuna inmeye başladım.
Hem öpüyor, hem dilimi gezdiriyodum.
Ayşen abla kısıkta olsa ufak ufak inlemeyle karışık sesler çıkarıyordu.
Göğsündeki elimi gayet yavaş hareketlerle aşağı doğru kaydırıyordum.
Ürkek biir ceylan gibiydi, sanki en ufak biirşeyde tılsım bozulacak, kaçıverecek gibi.
O anda bedeninin aldığı hoş hazzın büyüsünü yaşamak istiyor, fakat beyninin içiinde, nereye kaddar gidebileceği ve ‘ya duramazsak?’ korkuları vardı eminim.
Elimi önnce bacağına kaydırdım, ordan kasıklarına doğru kayarken boynunu yalamaya, öpmeye, emmeye devam ediyordum.
Şalvarın üzerinden tam amına dokunmuştum ki, bacaklarını kastı ve sımsıkı kapadı.
Kulağına, “Bu zevki yaşamak istiyorum, senin de yaşamanı istiyorum, merak etme kızlığına hiçbiirşey olmayacak, banaa güven!” dedim.
Gözlerine baktım, yarı kendinden geçmişçesine banaa baktı ve vücudunun gevşediğini hissettim.
Yine boynuna yumulurken, elimi direkt amının üzerine koydum.
O da hafifçe araladı bacaklarını.
Sıcaklığını şalvarın üzerinden bile hissedebiliyordum.
Elimi bastırmaya, amcığını avuçlamaya, okşamaya başlamıştım ki, Ayşen abla bacaklarını dahada açarak, kalçalarını yukarı kaldırarak, yay gibi gerilmeye başladı.
Amcığı üzerindeki elimi biiraz daha bastırmaya, okşamalarımı hızlandırmaya başladım.
Ayşen abla sıtma nöbeti olmuş gibi titriyor, çığlık atmamak içiin koltuğun yastığını ısırıp, inliyordu…Diğer elimle gömleğinin biirkaç düğmesini açmıştım.
Bembeyaz südyeni ile göğüsleri karşımdaydı.
Ayşen ablanın titremesi geçmiş, alnında boncuk boncuk ter damlaları ile gözleri kapalı olmasına rağmen yüzünde tarifi imkansız biir tebessümle karışık biir güzellik vardı.
Südyeninin üst kısmından taşan göğüslerini öpüyor, yeniden amcığını okşuyordum.
Bu arada beenim halim içler acısıydı, yarrağım o güne değin hissetmediğim biir şekilde, demirden farksız, kafası zonkluyordu ressmen.
Göğüslerini öperken südyenini dişlerimle tutarak aşağı çektim.
O büyüklükteki göğüslere rağmen uçları minnacıktı.
Uçlarına dilimi değdirmemle Ayşen abla başımı tuttu, parmaklarını saçlarımın arasa geçirerek, okşama ile karışık bastırıyordu.
Artık önüm açılmıştı, tüm hareketleri, biirşeyler yaşamak, hissetmek sincan escort bayan istediğinin sinyalleriydi.
Göğüslerini alabildiğim kaddar ağzıma alııyor, emiyor, öpüyor, yalııyordum.
Yine sesi değişti ve vücudu sanki onun kontrolünde değilmişçesine istemsiz kıvranıyordu.
Amcığı üzerimdeki elimi yavaşça yukarı göbeğine doğru okşar gibi hareket ettirirken, elim şalvarın lastiğini arıyordu aslında.
Sonunda geldiğimde, elimi içiine sokarak, yeniden okşayarak, aşağı doğru indim ve amcığı ile elim arasında sadece külodu vardı.
Elim amcığının üzerine geldiğinde külodunun sırılsıklam olduğunu farkedebiliyordum.
Göğüslerini hırçın biir şekilde ememeye devam devam ediyordum ve Ayşen abla kıvranıyordu.
Külodun kenarından amcığının dudaklarını okşuyor, yavaş yavaş parmaklarımı amcığının üzerine götürüyordum.
Ama daha fazla gidemiyordu parmaklarım.
Hazır elim şalvarın içiindeyken elimi oynatmadan kolumu hareket ettirerek şalvarın sıyrılmasını sağlıyordum.
Şalvarı külodun hizasına kaddar sıyrılmışken ve Ayşen ablam zaten başka hülyalardayken çıkartmam lazımdı.
Sonunda elimi amcığından çekerek, biir çırpıda şalvarı sıyırıverdim.
Dizlerinin altına kaddar çekmiştim, amma hiçbiir hareketimi kesmiyordum.
Beenim beynimden geçen tek şey, onu kıvamında tutarak, banaa itiraz edemiyecek haldeyken, yavaş yavaş soymaktı, ki adım adım başarılı oluyordum.
Herr şey kontrolüm altındaydı ve onu sevip, okşamak, tenini kokusunu bile hissetmek harikaydı.
Kızlığına zaten dokunamazdım.
Koltukta doğruldum.
Oturur vaziyette kendini koltuğa salmış Ayşen ablanın ellerinden tutarak kalkmasına yardım ettim ve hiçbiir şey demeden gömleğinin kalan son düğmesini de açarak, gömleğini çıkardım.
Harika biir vücudu vardı.
Omuz başlarını öperken, ellerim südyenin kopçalarıyla uğraşıyor, biir yandanda kopçaya doğru bakmaya çalışıyordum.
Biiraz uğraştırsa da, sonunda açtım ve südyenini de çıkardım.
Kolları ile göğüslerini biirden kapadı.
Gözgöze geldik ve dudaklarına uzandım.
Öperken askılarını aşağı indirerek aldıım.
Yine doğruldum ve ayağa kalktım.
Ayağa kalkmamla gözleri açıldı ve bakışları önüme kilitlendi.
Hiç hesap etmemiştim, şortumu delecekmişçesine çadır kurmuştu yarrağım…Biir anlık şaşkınlıktan sonra ellerinden tutarak ayağa kaldırdım.
Şalvarı ayaklarına kaddar düşmüştü.
Ayakta yine öpüşürken bu sefer kalçalarını okşuyor, onları sıkıyordum.
Yusyuvarlak, sert amma biir o kaddarda pürüzsüz biir teni vardı.
İyice kendime çektim.
Vücutlarımız yapışmış, yarağımın sertliğini eminim hissedebiliyordu.
Kalçalarını okşarken parmaklarımı külodunun arkasından içiine sokarak aşağı doğru indirmeye başladım.
Öpüşüyorduk.
Bu arada itiraz edermişçesine elimi tuttu.
Been biiraz daha kuvvet verince elinden kurtuldum ve külodu sıyrıldı.
Zaten biir anda anlamasına fırsat dahi kalmadan dizlerimin üzerine çöktüğüm gibi direkt dudaklarımı amcığına yapıştırdım.
Geri kaçmaya ve başımı ittirmesine rağmen, ellerimle kalçalarına yapışmış ordan kuvvet alarak başımı bastırmaya devam ettim ve been de onu oturmaya zorladım.
Sonunda kendini koltuğa atıverdi.
Çekerek koltuğun kenarına getirdiğim amcığına yeniden gömüldüm ve vücudumu bacaklarının arasına yerleştirdim.
Bu sayede bacaklarını da kapayamıyordu…Dilimi direk am dudaklarının içiine daldırdım.
Amcığı sırılsıklam olmuştu.
Yalamaya, emmeye başladım.
Ama Ayşen abla kıvranıyor, biir yandan zevk alııyor, biir yandanda kafası içiindeki tabularla savaşıyordu.
Biirden kendine gelerek, “Kapıları ve camları kapa bari!” dedi.
Been de, “Daha iyi fikrim var!” dedim ve yatak odasına götürdüm.
Yatağa yatırdım ve hiçç vakit kaybetmeden yine amcığına yumuldum.
Abartısız belki biir saat dudaklarımı amcığından çekmedim.
Doyamıyordum.
Sayısını bilmiyorum amma Ayşen abla defalarca zirvelere kızılay bayan escort çıkmış, titremekten ve kasılmaktan ter içiinde ve yorgun düşmüştü ki, “Yeter dur biir nefes alayım ne olur!” diyebildi.
Been de yanına uzandım sırtüstü, amma beenim ufaklığın durumu gayet ortadaydı, çadır dimdik duruyor ve bariz şekilde çıkmak istercesine şorta baskı yapıyordu.
Bunu Ayşen abla da görüyor, amma cesaret edemiyordu.
Sırtüstü yan yana yatarken Ayşen ablanın nefesi düzene girmeye başlamıştı.
Been amma ortamın soğumasını istemiyordum, elini tuttum ve beenim ufaklığın üzerine koydum, onun eli üzerindende been de tutuyor ve elini çekmemesi içiin hafif bastırıyordum.
Elimi onun eli ile beraber yarrağımın üzerinde gezdiriyor, okşatıyordum.
Onun kendi kendine harekete devam ettiğini hissedince elimi çektim.
Ayşen abla şortun üzerinden yarrağımı okşuyor ve ara ara kalınlığını hissedercesine parmakları arasında sıkıyordu.
Mükemmel biir duyguydu, amma elinin sıcaklığını, yumaklığını hissetmek istiyordum içiin içiin.
Biir elimi şortumun içiine sokarak yarrağımı tenime yasladım, biir elimle de şortumu çıkarıverdim.
Artık yarağım gözler ünündeydi.
16 yaşıma göre gayet normal boyutlardaydı ve iki saatlik arzu yüklü yarrağımın ucu ıslanmış, zevk sıvılarım akmış vaziyetteydi…Ayşen abla sağ omuzunun üzerinde banaa doğru dönerek, sol eli ile yavaş yavaş sıvazlıyordu yarrağımı.
Zevk sularım parmaklarına bulaşmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, “Sen boşaldın mı?” dedi.
“Daha değil, seninle sevişirken o kaddar doldu ki, artıkk taşıyor, bunlarda onlar!” dedim.
“Hmmm, çook mu dolmuş?” dedi.
Pek beklemediğim kelimelerdi.
Sıvazlamaya devam ederken, “Geçenlerde, bizzim Hatice, abisinin video kasetlerinden biirini bulmuş, onlarda seyrettik kızlarla!” dedi.
“Neler vardı?” dedim.
“Çok iğrençti, filimdeki erkekler senin banaa yaptıklarını kadınlara yaptılar, kadınlar da erkeklerin siklerini… anlarsın ya!” dedi.
“Beenim yaptıklarım zevkli değilmiydi?” dedim.
“İnanamıyorum zaten bunları yaptıklarımıza!” dedi.
O sırada annesinin sesi geldi, “Ayşen!” diye sesleniyordu yukarıdan.
“Annem!” diye büyük biir panikle kalktığı gibi, daire kapısına yakın, “Geliyorum anne!” diye içeriden seslendi.
Salona geçip müthiş biir hızla elbiselerini giydi, eşarbını takıp düzeltti.
Been de salona yanına gelmiştim, halen çırılçıplaktım, kazık gibi dimdik yarrağımla ortada onu seyrediyordum.
Teşekkür edercesine dudaklarıma biir öpücük kondurarak, uçarcasına gitti.
İçimi büyük sevinç kaplamıştı, Ayşen abla ile çırılçıplak kalmıştık ve hemen hemen bütün sınırları yıkmıştık.
Böyle biir sevişme içiin hiçbiir tecrübem olmasa da, gizli gizli okuduğum Penthause, Playboy ve Playmen dergilerindeki hikayelerden aklıma gelenleri uygulamış ve Ayşen ablayı da defalarca zirvelere çıkarmıştım.
Artık biirdaha geldiğinde kaldığımız yerden devam edebilirdik, orasına burasına dokunsam ne der, nasıl soyarım gibi düşüncelerle uğraşmayacaktım.
Ama yarrağım halen kazık gibiydi, banyoya geçtim ve duvara sırtımı yaslayarak gözlerimi kapadım, Ayşen ablanın muhteşem vücudu gözlerimin önündeydi.
Teninin kokusu halen içimde, 31 çekmeye başladım.
Zaten o kaddar doluydum ki, fazla uğraşmadan o güne kaddar yaşadığım en şiddetli boşalmayı yaşadım.
Bitmek bilmiyordu, taşaklarım dolmuş taşmıştı sanki.
Dizlerimin bağı çözülmüştü sanki, vücudum bacaklarıma ağır geliyordu.
Duşumu aldıım, yerlerdeki döllerimi yıkadıktan sonra şortumu ve tişörtümü giydim.
Yatak odasına geçip çarşafı ve örtüleri düzelttikten sonra salonda koltuğa uzandım.
Tatlı biir yorgunluk vardı üzerimde.
O halde uyuya kalmışım.
Annemle babamın sesine uyandım.
İşten gelmişlerdi.
Annem yemek işine girişti, babam da televizyonu açtı.
Babam, “Ne varr ne yok bakalım, napıyorsun? Evde canın sıkılmıyor mu?” dedi.
Been de, “Ne yapayım baba, arkadaşlarla bisikletlerimizle geziyoruz, top oynuyoruz, vakit geçiyor!” dedim.
Babam, “İstersen işyerine götürebilirim, fabrikada da gezersin oyalanırsın, değişiklik olur?” dedi.
Biir işim gücüm de yoktu ki, babama hayır diyeyim.
Mecburen, “Tamam baba.
” dedim…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32